Kişilik bozukluklarında yaşam zorlukları

Kişilik bozukluklarında yaşam zorlukları farklı alanlarda kendini belirgin şekilde gösterir. Bu kişiler yaşantılarından önemli oranda tatminsizlik yaşarlar ve mutsuzdurlar. Problem yaşadıkları alanları değerlendirirsek; İlişki sürdürme zorlukları, yaşamla ilgili beklentilerinde azalma, iş devam ettirme, işe başlama zorlukları, sosyal ilişki de problemler yanında alkol ve madde kullanım bozuklukları, kaygı, depresyon gibi psikolojik sorunlar vb. görülebilir. Neden bu sorunlar görülür?  Kısaca kişiliği anlamak bu konuda bize yardımcı olur. Kişilik;

Olaylar, kendimiz, yaşam ve diğer insanlarla ilgili düşünme biçimimizdir.

Yaşadıklarımıza duygusal tepki gösterme şeklimiz

İnsanlarla nasıl ilişki kurduğumuz, insan ilişkilerinde tekrarlayan davranış biçimlerimiz

Davranışlarımızı, dürtülerimizi nasıl yönettiğimizle ilişkilidir.

Hepimizin zaman zaman öfkelenip davranışlarını yönetemediği, duygusal tepkilerini abartılı şekilde gösterdiği anlar olur. Ancak bu davranışların sıklığı arttığında o zaman yaşamımızda problem oluşturur. Bir ilişkide kendi isteklerinizi ifade etmeniz doğaldır. Ancak partnerinizin arzu ve ihtiyaçlarını görmezden gelmek, görüp önemsememek, mağdura yatmak, kendinize haklı nedenler bulmak ve bunu sıklıkla yapmak yakın tüm ilişkilerde sorunlar yaratır. Bu durumlarda kişilik bozukluklarından bahsetmek mümkün. Kişilik; ısrarla zarar görmenize veya sıkıntı yaşamanıza rağmen aynı davranışları sergilemek değildir. Bu davranışlarınızda, düşüncenizde katı olmanız demektir. Bu kişilerde düşünce katılıkları ve davranış zorlukları nedeniyle günlük yaşamdaki olağan sorunlarla başa çıkmakta zorlanırlar. Ancak bu sorunlarının nedenini diğer insanlara veya yaşama yüklerler. İç görülerinin zayıflığı nedeniyle aynı sorunları tekrar tekrar yaşarlar.

Kişilik bozukluğu olan bireylerin katı düşünce biçimleri ve davranış kalıpları vardır.  Kaygı, mutsuzluk, öfke, yetersizlik duyguları, değersizlik duyguları vb.. benzeri kişiyi zorlayan duygularla baş etme güçlükleri. belirgindir.  Olayları algılarken yaşananları çarpıtarak değerlendirme, dürtülerini kontrol etmede zorluklar görülür.  Bu zorluklar davranışlarına da yansıdığı için bu kişilerin çevresindeki diğer insanlarla anlamlı, sürdürülebilir, tatmin edici ilişki kurmaları oldukça zordur. Onlar için bu tür sosyal, iş veya yakın ilişkiler zor, yıpratıcı ve sorunlarla doludur. Oysa ki hayatlarını zorlaştıran kişiler, ilişkiler değil kendileridir. Bu nedenle de kendilerini farklı, yalnız veya sosyal yaşamdan izole olmuş hissetmeleri de beklendik bir durumdur.