Sosyal mesafe ve duygusal izolasyon

Kaygı ve üzüntünün daha yoğun yaşandığı stresli yaşam olaylarında duygusal bağlar oldukça önemlidir. Özellikle bu dönemde olduğu gibi (Covid-19) bulaşıcı hastalıklar nedeniyle dışarı çıkamadığınız da sosyal izolasyon etkileşiminin en aza inmesine neden olur. Sosyal izolasyonla birlikte duygusal izolasyon da oldukça kişiyi zorlar. Duygusal etkileşim insan yaşamında hayati öneme sahiptir. Özellikle de stresli yaşam olaylarında duygusal desteğe daha fazla ihtiyaç duyarız ve bunu yeterince hissedememek oldukça üzüntü verir ve rahatsız eder. Duygusal izolasyon sosyal yaşamdan izolasyonun bir sonucu olarak kişinin kendini yakın hissettiği duygusal bağ kurduğu kişilerle yeterli etkileşimin olmaması durumunda gelişir. Sevdiğiniz insanlarla temas etmek, sarılmak, dokunmak, kucaklaşmak gibi duygusal tepkilerden izole olmak yaşamdan kopuk hissetmeye, uzaklaşmaya, yalnızlık ve özlem duygusuna neden olur. Böyle durumlarda internet ve telefon sınırlı da olsa iletişim kurmamıza ve aradaki mesafeyi limitli de olsa azaltmanıza neden olur. Aile bireylerinin veya arkadaş gruplarının aynı anda görüntülü sohbette buluşması, ya da birlikte izlenen bir filim üzerinde konuşmak gibi ortak paylaşımlar geliştirilebilir. Yemek yaparken yakınlarınızla sohbet etmek, karşılıklı kahve içmek gibi rutin hayatınızda var olan eylemleri sınırlı da olsa gerçekleştirmek, sevdiklerinizin sesini duymak size ve çocuklarınıza iyi gelecektir. Bu şekilde olumlu duyguları aktive etmek, korku ve kaygının etkilerini daha az hissetmeye yardımcı olur. Stresle karşılaştığımız da insanlarla sınırlı da olsa olumlu etkileşimlerde bulunmak duygusal dünyamıza iyi gelir. Tabi ki üzerinde durulması gereken konulardan biri de medyada kaygı yaratan video, yazı vb.. paylaşımları sınırlı okumak ve güvenilir kaynaklardan bilgi almak. Aynı konulara, görsellere tekrar tekrar bakmamak, yakınlarınızla bunları tekrar tekrar konuşmamak. Bu süreçte size yardımcı olacaktır.