Kaygı nedir?
Kaygı kısaca endişe, tedirginlik, sıkıntı olarak tanımlanan duygudur. Bu tanımlamaları biraz daha açarsak tehlike korkusu veya tehlike beklentisi şeklinde de açıklayabiliriz. Herkes zaman zaman endişe ve tedirginlik hissedebilir bu olağandır. Endişenin sorun haline dönüşmesi kişinin yaşama uyumunu zorlaştırması, günlük işlevlerini yerine getirmede güçlük yaratması ile ortaya çıkar.
Kişinin uyumunu bozan kaygıda üç özellik üzerinde durmak gerekir.
İlki kaygının şiddeti, yoğunluğu ve ne kadar sürdüğüdür.
İkincisi kişide endişe yaratan durumla kaygının şiddeti karşılaştırıldığında orantısızlık varsa bu durumda da kaygı problem haline dönüşmüştür.
Diğer bir faktörde tehlike veya tehlike ihtimali ortadan kalktığında endişe, tedirginlik halinin devam ediyor olmasıdır. Bu üç durumda kaygı sorun haline dönüşmüştür ve psikolojik destek gerekir.
Kaygı öğrenilebilir mi?
Kaygı öğrenilebilir; ebeveynlerin kaygılı davranışları varsa, kaygı kontrolü yetersizse erken yaştan itibaren kişiyi etkiler gelişimine katkıda bulunur. Ayrıca ebeveynlerin aşırı eleştirici ve suçlayıcı yaklaşımları da kaygı için zemin oluşturur.
Kaygının duygusal, düşünsel belirtileri yanında bedene yansıyan yanı da vardır. Kişide endişeler arttığında fiziksel belirtiler açığa çıkabilir; kalp atışının hızlanması, terleme, titreme, kaslarda gerginlik gibi tepkilerin bir kısmı görülebilir. Bu durumda bedensel kontrol önemlidir.
Kaygı psikolojik sorun haline dönüştüğünde; farklı görünümlerde ortaya çıkabilir. Kaygı Bozuklukları dediğimizde Panik Bozukluk, Hipokandriyazis (Hastalık Hastalığı), Sosyal Fobi, Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Obsesif Kompülsif Bozukluk dan bahsediyoruz.
Kaygı problemi yaşayan kişilere çevresinin yaklaşımı genellikle önemsememesini vurgulamaktır. Oysa ki “kaygılanacak ne var demek” kişinin yaşadığı sıkıntının azalmasına neden olmaz. Kaygı kişinin yaşamını olumsuz yönde etkilemeye başladığında rahatsızlık boyutuna ulaşmıştır. Bu durumda psikolojik yardım almak gerekir. Kaygı problemlerinde psikolojik destek sürecinin bir parçası da psikoterapidir. Psikoterapinin içeriği; kaygı kontrolünü geliştirmek. Kişinin düşünme biçimi ve davranışları da süreci ekiler. Kişinin endişelendiği durumdan uzak durma davranışları, durumla başa çıkamayacağına inanması durumla başa çıkmayı zorlaştırır. Kaçınmaları azaltmak, düşünme biçimi üzerinde çalışmak kaygı ile baş etmek oldukça önemlidir. Psikoterapi de kaygıyı tetikleyen nedenler, kaçınma davranışları ve farklı bakış açıları üzerinde durulur.