Evliliklerde anlaşılamamak ve anlamamak en sık dile getirilen sorunlardan. Evlilikte iletişim kurma çabaları öfkelenme, kızgınlık, hayal kırıklığı le sonuçlanabilmektedir.  İletişim de öncelikli amaç isteğini anlatmak karşı tarafa kabul ettirmek olunca çözüm yolları tıkanmaktadır. İlişkilerde paylaşımlarda kişi önce anlaşılmayı bekler. Karşı tarafı anlayabilmek dinlemek, sabredebilmek ve duygularını fark edebilmekle mümkün. Çiftler paylaşımları sonucunda uzlaşmaya varılamayınca bir süre sonra ilişkide kopmalar olmaktadır.  Oysaki öncelikli hedef bir noktaya varmak değildir. Belli bir konuda uzlaşabilmek her zaman aynı düşünce de veya görüşte olmak anlamına gelmez. Farklı yaklaşımları, düşünceleri olsa da eşlerin birbirini dinlemesi, anlaması ve birbirlerine saygı göstermesi önemlidir. İlişkilerde özellikle problem yaşandığı durumlarda dinleme ve anlamayı zorlaştıran nedenler vardır. Bu nedenlerden biri de eşlerin birbirlerini tanıdıklarına inanarak konuşmaya gerek duymamalarıdır. Aslında iletişimsizlik mümkün değildir. Konuşmadıklarında da eşler birbirine bedensel tepkileri ile mesaj verebilir. Bu mesajlarda her iki tarafı etkiler. Sorunların yoğun olduğu evliliklerde sözel ve bedensel tepkilere duyarlılık artmıştır. Bu da eşlerin birbirlerinin hassas noktalarına dokunmasına neden olur. Evlilikte iletişimde yapılan hatalar ilişkideki problemlerin büyümesine neden olur. Örneğin; Eşinin söylediklerine üzülen kişi eşine; sen beni üzmekten zevk alıyorsun dediğinde iletişim zorlaşır. Bunun yerine duyduklarıma üzüldüm dediğinde kendini ifade etmiş olur. İletişim hataları ilişkide önemli zorluklara neden olur. Evliliklerde bu şekilde yargılayıcı iletişim biçimlerinin azaltılması, yapıcı ve dinlenebilir paylaşımlarda bulunmak ilişkiyi olumlu yönde etkiler.