Kendini önemsemek
Kendini önemsemek son dönemlerde sıkça vurguladığımız, genelde kafa karışıklığı yaratan bir durumdur. Yoğun ve stresli bir yaşamda birçok açıdan kendimizi ihmal ediyoruz. Bir süre sonra da yorgunlukla birlikte mutsuzluk, bunalmak gibi zorlayan duygular da kendimizle ve yaşamımızla ilgili düşünmemize neden oluyor.
Peki kendi önemsemek nedir?
-Kendini önemsemek sadece fiziksel sağlığını önemsemek değildir.
Duygusal, zihinsel ve sosyal anlamda da kendini önemsemeyi içerir. Zihinsel öz bakım kendimizle nasıl bir diyaloğumuz olduğuyla ilgilidir. Duygusal öz bakım olayların bizim üzerimizdeki duygusal etkisini anlamak ve buna göre etkin davranışlar geliştirmemizdir. Ayrıca duygusal öz bakım zorlayıcı duygulardan kaçmak üzerine değil onları kabullenmek üzerine kuruludur.
-Sınırlarını biliyor olmak
Kendini önemsemek kendi sınırlarımızı biliyor olmaktır. Sınırlarımızı zorladığımız durumlarda yavaşlayarak ilerlemektir. Aslında kendimizi tanımayı içerir.
–İhtiyaçlarımızı anlıyor ve gideriyor olmak.
Yemek, uyku ve egzersiz gibi ihtiyaçların bedensel etkisini görebilmek ve bunları uygun şekilde giderebilmek. Düşündüğümüzden daha az kişi uykusu gelse bile uyumaya geçmekte veya işe dalıp acıktığını fark edebilmektedir.
–İş veya ev işleri dışında kendinize dinlenme zamanları ayırıyor olmak.
Bu bir arkadaşla sohbet etmek, yürüyüş yapmak, uzanıp müzik dinlemek gibi faaliyetler olabilir. Herksin kendine özgü dinlenme şekli vardır.
Tüm bunları dikkate aldığımızda öz bakım aslında kendimize yönelmek ve kendimizi tanımak üzerine kuruludur.
Yani kısaca kendimizi gözlemlememiz gerekir. Kendimizi gözlemlemeyi zorlaştıran nedenler vardır. Bunun en önemli sebepleri de büyürken ebeveynlerimizin tutumları ile ilgilidir.
Bunlardan en yaygın olanlarını kısaca vurgularsak;
-Büyürken çok sık çevre ne der veya ayıp olur yaklaşımı ile karşılaşmak. Çevrenin çok önemli olduğuna vurgudur. Buda kendinden önce çevre mesajı verir.
-Disiplin veya düzen sağlamaya çalışırken ebeveynlerin kendi duygularının ne kadar önemli olduğuna dair verdiği mesajları çok sık kullanması. “Yemeği yemezsen çok üzülürüm.”, “Dersini çalışmazsan çok sinirlenirim” gibi mesajlar. Bu mesajlar çocuğun yemek yememesinin veya ders çalışmamasının kendine etkisini görmesine izin vermez.
-Ebeveynlerin ihmali. Büyürken yeterli ebeveyn teması olmayan kişiler, duygusal açlıkları nedeniyle kendi kişisel sınırlarını algılamak ve sınır koymak konusunda zorluklar yaşarlar.